Bu yazı dizisi yaş araları çok fazla olmayan, en az iki çocuklu
ailelerin günlük yaşantısına örnektir. Henüz hiç çocuğu olmayanlar için korkutucu ve tiksindirici, sadece tek çocuklular için
kınanan, ayıplanan durumlar içerebilir. Gezici
aile planlaması ünitesi şeklinde dolaştığımız bugünlerde, darısı başınıza
dileklerimle!
Öncelikle kendinizi artık evin bu yeni durumuna alıştırın.
Evlendiğinizde şık dursun diye aldığınız , üzerine bir damla bir şey dökülse
hemen arkasından acil yardım ekibi gibi koşup temizlediğiniz açık renkli
halılara, oturma gruplarına lanet etmeyi bırakın. Lanet bir işe yaramayacağı
gibi sizi de depresyona sokar. Etrafa bakıp bakıp nereden başlayacağınızı
düşünüp zaman kaybedeceğinize, bir an önce küçük veledi yere yatırın veya
oturtun. Büyük olanı da oyun oynama bahanesiyle evin içerisinde nereye gitseniz
götüreceğiniz şekilde yanınıza alın, maksat ikisini yalnız bırakmamak. Ve şu
önemli kuralı unutmayın: Misafir gelmediği zamanlarda evi toplamayın!
Dağınıklarla işe başlıyoruz, zira en çok zaman alacak kısım
bu. Çöp yoluna doğru giderken gözünüze çarpan bezleri kucağınıza teker teker toplayıp çöpe
atın. Şimdiye kadar attıysanız alnınızdan öpülecek kadınsınız vesselam. Ama yine de beşiğin altında, kanepe köşesinde, kuytularda saklambaç oynarken
uyuyakalmış ve sonradan çıkacak bezler için bez poşetini biraz daha bekletmekte fayda var. Oluşan koku,
tahammül sınırlarınızı zorluyorsa şimdiden dışarı çıkarabilirsiniz. Büyük olanı, küçüğe
zarar vermemesi için sürekli gözetim altında tutmayı unutmayın.
Etrafı toplamak komplike bir iştir, yabana atılacak kadar
kolay bir iş değildir. Köşesi sivri olan oyuncakları kesinlikle misafirin
gelmesini beklemeden ortadan kaldırın. Sakın kategorize etmeye falan
çalışmayın. Puzzlenin parçalarının legonun parçalarıyla karışmış olmasının ne zararı var, aksine yaratıcılığı geliştirir. Sizin topladığınızı gördükçe, sanki topladığınız oyuncakları ilk
defa görmüş gibi olan veletler biraz sinir bozucu olsa da, gelecek işlere odaklanın. Toplarken kaybettiğinizi
düşündüğünüz şeylerle karşılaştıkça bir mutlu, büyük veledin gözden kaybolmasıyla meraklı, küçüğün mızırdanmasıyla
sinirli, asla bitmeyecek bu temizlik diye üzgün… vs gibi duygulara bürünebilir,
psikolojinizde dalgalanmalar yaşayabilirsiniz. Çok normal, endişelenmeyin.
Banyodan sonra kurusun diye astığınız bornoz, sandalye
üstünde kaldı. Çamaşırlar bir an önce kurusun dediniz, yarın kreş var külot
lazım, bir tane çantaya koydunuz gerisi bıraktığınız yerde kaldı. Çamaşır
kurutmalığında asacak yer kalmadı, büyük olan çarşaf vb. şeyleri kapı üstlerine
astınız, ütülenmeyi bekliyor. Kalorifer peteklerinin üstü, askılık, ütü masası,
kapı üstü gibi şu an hepsini sayamadığımız, evin her köşesine yayılan
çamaşırları... Tanrım. Hemen şimdi esnek hareketlerle bir çırpıda toplayın. Üzerinde çıkarıldığı gibi
yere bırakılmış olan çamaşırları da bir zahmet ayağınıza denk geldikçe toplayıverin. Altın
kural olarak, topladığınız hiçbir şeyi, en son sadece kıyafet tepiştirmek için
açtığınız dolaba öylece kaldırmayın. Hepsini bir anda katlayacağınız günler
elbet gelecek, o zaman koyarsınız.
Sıra yatak toplama seansında. Gece bir uyku düzeniniz var
ise şanslısınız. Herkesin yastığı olduğu yerde kalsın. Ama büyük velet, küçük
ağladıkça yanınıza geliyorsa, küçük veleti beşikte sallamaktan canınız
çıktığında yatağınıza alıyorsanız, birbirlerini uyandırmasınlar diye büyüğü
beşiğe küçüğü büyüğün odasına koyuyorsanız…vs yastık ayırımını iyi yapın.
Burada uyurken salyası akanlar ve akmayanların yastıklarını ayırmak, yüksek
yastık alçak yastık sevenleri mutlu etmek önemlidir. Çarşaf konusu yıkanmayacak
ise çok karmaşık değildir. Köşelerinden tutmak suretiyle çekiştirin ve
düzeltin. Yorganın altında çorap, patik vs kaldı ise el yordamı ile toplayın. Hala
üşenmeden kullanıyorsanız, sabrınızdan ötürü size koca bir bravo! Hadi maden, yatak örtüsünü de serin. Önemli bir nokta: yatak, süpürme işleminden önce
mutlaka toplanmalıdır. Döküntüler asıl yerlerine giderken, döküntü istasyonu
olarak kullanacaksınız.
Başlı başına bir yazıyı hakveden mutfağa girin. Önce, oturma odasında tv karşısında yedikten sonra masanın üzerine öylece koyuverdiğiniz tepsiyi ve üzerindekileri kaldırın. Küçük velet ağlarken,
.ıçınızdan terler akarak yaptığınız tüm mama malzemelerini, onların oluşturduğu
pislikleri ve en sonunda artıklarını gereken yerlere kaldırın. Son istasyon
olarak tezgah üstünü seçen çöpleri çöpe atın. Sıra bulaşıkları toplamakta. Tezgahın
üzerindekileri, ıslansın diye ne zamandır lavaboda bekleyen tencereleri bulaşık
makinesine koymak için açtınız ama mideniz bulandı. Tamam dert değil, biraz
bekletmişsiniz. İkinci çocuktan sonra kokuya duyarlılığınızın kalmadığını
varsaysak ta, hala duyarlı olanlar için burun kapama işlemi eşliğinde kirli
tabak, tencere, makineye giren girmeyen ne varsa atın. Kirli ya da temiz
olduğundan şüphelendiklerinizi de atın, şüphe insanı kemirir. Onlar
yıkana dursun, iki poşet yaptığınız halde yine de çöp poşetinden akan kurumuş kirli
su lekelerini ıslak bir mendille hemencecik elden geçirin. Halıya ulaşma
cesaretini kendinde bulmuş olan lekeler varsa onları da ıslak mendille
halledin.
Nihayet az da olsa, halının üzerinde dolaşabilecek alanlar
açıldı. Süpürgeyi çıkarın, bir önceki temizlikte suyunu temizlemeyip
kaldırdıysanız, burnunuzu tıkayarak suyu dökün ve yenisini doldurun. Küçük
veledi halının üstünden kaldırın, ilk etapta ağlamaması için sol böğrünüze
yandan yapıştırın. Ses ile hipnotize olduktan sonra, makine ile süpürmediğiniz
yerlere sırayla taşıyın. Misafirin ilk gireceği yerden başlayın. Özellikle kapı
arkasında uçuşan saç kıllarıyla bütünleşmiş tozlarının temizlenmesiyle zaten
ortalık temiz görünmeye başlayacak. Halının üzerinde ne olduğunu, nereden
geldiğini dahi tanımlayamadığınız halde duran yiyecek kırıntılarını inceleyerek
zihninizi meşgul etmeyin, neyse ne. Arada bir büyüğün eline makineyi verin,
kendini bir şey sansın, fazla sahiplenip inatlaştıysa o sıkılana kadar siz toz
alma işlemine geçin. Küçük, hipnozun etkisinden kurtulunca ağladıkça kucağınıza
alın, yoruldukça yere bırakın. Süpürgeyi
kaldırmadan önce, büyük veledin gezindiği yerleri bir kez daha elden geçirin.
Sizin boşluğunuzu fırsat bilip yediği meyve, çikolata, bisküvi kırıntı ve
lekelerini temizleyin.
Toz alma işlemi elzem bir safha olmasa da, mobilyalar
üzerine dökülmüş süt, şekerli çay, yarısı yenip öylece bırakılmış lolipop,
meyve yendikten sonra silene kadar oraya buraya sürülmüş şilepeler için
gereklidir. Bu aşamada yüksek ses, hareket ve sıkıntıdan kriz geçirmek üzere
olan küçük bireyi kucağınıza almak ya da bu işi büyük velede bırakmak faydalı
olacaktır. Eline fıs fıs şişesi geçince kendini kaybedecek olan büyük ergenin
ardından mavi cam sil lekeleri temizleyin, aşırı ıslatılmış yüzeyler şişmesin
diye kurulayın, artık duvarlara sıkmaya başladığı anda şişeyi elinden çekip alın.
Ama, evinizde bir
Tatia varsa bunların hiçbirine kafa
yormayın. Elinizden gelirse üç beş daha doğurun ve keyfini çıkarın. Tatia!
Nerde kaldın?
0 Yorum Yaz “Tatia, nerde kaldın? – Ev toplama bölümü”