Baba gibi kaka yaptım, sosis gibi yaptım, sarma gibi yaptım, kamyon gibi yaptım. Ne var ki bunlarda gülünecek. Töbe töbee. Siz nasıl yapıyorsunuz ya!
Allah'ım, sonunda iki ayağımı da yerden keserek zıplayabiliyorum. Kendimde bir terslik olduğunu düşünmeye başlamıştım ki oldu sonunda...
Bir, iki, üç, ( dört ), beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on. Aaa, biri unutmuşum. Bir, iki, üç, beş, altı... ( Dört yine yok anlayacağınız:)
Dedemin aldığı yeni çorabı giydirmek istediler, hayır dedim. Tamam rengi mavi olabilir ama ayıcık var üzerinde. Hava da buz gibi. Başka çorap ta yok. Giymek zorunda olduğum için yerlere yatarak bir saat ağladım. Onlar giydirdi, ben çıkardım. Sanki en son annem, ' İnşallah hasta olursun' gibi bir beddua ediyordu yanlış anlamadıysam. Baktım krizsavar babam, kirlilikten bir tane çorap bulmuş. Yazııık. Hallerine acıdım, zaten çok ta üşümüştüm.
Bisküvili, bisküvisiz, puding tarzı, helva tarzı, pişmaniye... Hiç farketmez. Hemen ' İyi ki doğdun pasta' yapıyoruz. Çok güzel oluyor ama. Hadi bi daha...
Sarı arabam aşağı, sarı arabam yukarı. Canım akülü sarı arabam. Annemle babanne dönüşünü , belki babam bizden önce gelmiştir de arabayı aşağı indirmiştir diye dua ederek geçiriyorum.
Bu ayın meşhur sorusu: ''Biz bugün nereye gitmiştik?'' Baştan aşağıya en ince ayrıntısıyla dinlemeye bayılıyorum. Bizimkiler sıkılmaya başladı bu durumdan ama ne yapayım. İşe gitmesinler o zaman!
Karşılıklı, beraber, birlikte, istersen, galiba, belki, bence kelimelerini sıkça ve yerli yerinde kullanıyorum.
Hayatımda sevdiğim üç şeyi sorsalar, su dolu küvet içinde banyo yapıp etrafa su sıçratmak, karpuz yemek ve akülü arabam derdim sanırım.
Harikalar diyarı, namı diğer yıldızlı park...Her gün gitsem yılmam. Dedemle babaannemi de hain emellerime alet ediyorum. Yörünge gibi etrafımdalar. Nıhahaha.
Babaanne ve dedemin 5. çocuğu
Kendileriyle oynamaktan ziyade, boyumdan büyük şeyleri taşımak, sürüklemek, döndürmektir benim işim.
Hiç çıkmasam derim büzüşene kadar, olmaz mı? Bak yeltenirseniz bile ağlarım, söylemesi!
Çok oynadım yeter, amanın, etrafı da çok dağıtmışım, en iyisi kaçayım.
İtinayla açılır, ciddiyetle doldurulur, şebeklenerek üst baş ıslatılır.
Poz ver deyince böyle kasılarak veriyormuşum. Hiç te bile, işte size pozun hası, çalışın!
Koca bi tabak dilimlenmiş karpuzu reddedip, ama ben kabuklu yiyecektim diye ortalığı velveleye verdikten sonra, tv karşısındaki şilepe halim.
0 Yorum Yaz “Bu Ayın Teması: Birlikte Yapalım mı? ( 24-25ay )”